11 Mayıs 2013 Cumartesi

Aktium Muharebesi


                                                       AKTİUM MUHAREBESİ
                                                            (TARİHİN EN KANLI SAVAŞI)



Aktium Muharebesinin önemi aslında en kanlı savaş olmasından ziyade kardeşin kardeşle savaştığı,Romalının romalıyı öldürdüğü bir savaştır.Belki komşu olan iki Roma askeri,savaşta düşman olmuşlar ve birbirlerini öldürmüşlerdir.Tarih bu savaşı kara bir leke olarak yazar ve Roma'nın zevkine düşkünlüğünden,kişisel meselelerden milyonlarca insanın öldüğüne tanık eder.Umarız Bu Tarihteki Olay Bir Daha Tekerrür Etmez.


Aktium Muharebesi 2 Eylül 31 (MÖ) günü Octavianus'un komutasındaki Roma güçleriyle Marcus Antonius ve Kleopatra'nın kontrolündeki güçler arasında Yunanistan'ın batı kıyılarındaki Aktium önlerinde yaşanmış olan deniz muharebesidir. Antonius'un Kleopatra ile evlenerek bir doğu imparatorluğu kurmaya kalkması Roma ile arasının açılmasına neden olmuştu. Muharebeyi kazanan Octavianus Roma'nın yegane lideri haline geldi. Octavianus'un filosuna Marcus Vipsanius Agrippa komuta ediyordu.


Savaşın Nedenleri

Jül Sezar'ın MÖ 44 yılında öldürülmesinden sonra, evlatlık oğlu Octavian ve generalleri Marcus Antonius ile Marcus Aemilius Lepidus triumvir denen bir lider üçlüsünü oluşturmuştu. Bu üçlüden Lepidus, MÖ 36 yılında Sextus Pompeius'a karşı Siçilya'da yürütülen askeri harekatlar sonucu siyasi açıdan gücünü yitirince, devam eden yıllarda imparatorluğun batısına hükmeden Octavian ile doğuyu kontrol eden Antonius arasında gittikçe büyüyen çekişmeler meydana geldi. Antonius, ailesine imparatorluğun bazı kısımlarını vereceğini vaat ettiği, Mısır kraliçesi Ptolemaioslu Kleopatra uğruna daha önce triumvirin pekişmesi için evlendiği Octavian'ın kızkardeşi Octavia'dan ayrıldı. Octavian, Antonius'un kendini yeni Dionysos ilan ettiği hellenistik doğudaki davranışlarını propaganda amaçlı olarak alenen kınıyordu, böylece Roma senatosu ile Roma halkı da Antonius'a muhalefet almaya başlamıştı. Bu koşullar altında senatonun triumvirliğin uzatılmasına karar vermesi artık söz konusu değildi. Octavian'ın MÖ 32 yılında güç gösterisi yaptığı bir olayın üzerine senatörlerin bir kısmı görevdeki iki konsülle birlikte Roma'yı terk ederek Antonius ve Kleopatra'nın yanına, Efes kentine gitmesi üzerine, olaylar kesin olarak patlak vermeye başladı.
Triumvirliğin sonunu teşkil edecek çatışma antik Yunanistan'da meydana geldi. MÖ 31 yılının başında, Octavian'ın kahramanlığıyla ünlü admirali Agrippa İyon Denizini geçerek Methoni deniz üssünü fethedip Marcus Antonius'un güçlerini Korfu adasından kovarak Antonius'un ordusunu meşgul ederek Sezar varisinin 80 bin asker ve 12 bin atlıdan oluşan ordusuyla herhangi bir engele takılmadan Yunan kıyılarına çıkarma yapabilmesini ve birkaç gün içinde Epirus'taki Toryne kentine ulaşabilmesini sağladı. Octavian'ın ordusu, bir Yunan liman kenti olan Aktium (Latinleştirilmiş hali: Action) yakınındaki Ambraka körfezinde toplanmış olan düşman gemilerin büyük kısmının etrafını sarmayı başardı. Rakibinin hızlı ilerlemesini beklememiş olan Marcus Antonius, takviye yollarının kesilmesi nedeniyle kısa süre içinde gıda sıkıntısı ile mücadele etmek zorundaydı ve ayrıca firar sonucu çok sayıda asker kaybetti. Karşı rakibine birkaç kez kara muharebesi yapmayı teklif ettiyse de bu yöndeki teklifleri hep reddedildi.

Sonuçları

Aktium Muharebesi, Roma iç savaşının sonucunu belirlemişti. Antonius ve Kleopatra İskenderiye’ye çekilmek zorunda kalmıştı. Bir sonraki yılda ise Octavian Korint üzerinden Rakka eyaletine gidip orada Yehuda Kralı Herodes’in desteğini alarak Sina yarımadası üzerinden Mısır’a girdi. Antonius İskenderiye hipodromunda son kez yenildikten sonra MÖ 1 Ağustos 30 tarihinde intihar etti. Kleopatra ise birkaç gün sonra aynı şekilde canına kıydı. Octavian yeni eyaleti Aegyptus’u kendi mülkü olarak elde ediğ praefectus Aegypti’nin idaresine verdi. MÖ 27 yılından itibaren, Augustus vasfıyla, geriye bakıldığında ilk Roma İmparatoru olarak sayılmasına izin veren bir konuma sahip olmayı başarmıştı. Octavianus ve Antonius tarafından öne çıkarılan tanrılara dayanarak, bu savaş ayrıca Apollon’un Dionysos’a galibiyeti olarak gösterildi, Roma ile Mısır Kraliçesi arasındaki tarihi rekabete bakıldığında ise, İtalya’nın Mısır’a karşı ya da Batı’nın Doğu’ya karşı galibiyeti olarak algılandı. Sonradan yüklenen bu anlamlar, savaşın meydana geldiği 2 Eylül 31 tarihinde henüz bir önem teşkil etmiyordu. İngiliz tarihçi Ronald Syme savaşla ilgili “adi bir aşk macerası“ndan bahsetmektedir. Savaşın Roma İmparatorluğu tarihindeki önemi nedeniyle kahramanlıktan yoksun gidişatı çoğunlukla dile getirilmezdi.


 
                    (Marcus Antonius)
      Adındanda Anlaşılacağı Bir Romalıdır.
      Romalı veya Yunanlı Olduğunu İsimlerin
      Bitimlerinden Anlaya Biliriz.
      Antonius ve Octavianus'un Belki Kuşaktan
      Akrabalar Fakat Savaşı Başlatmışlar ve
      Tarihe Kardeş Katilleri Olarak Yazılmıştır.
Bu Heykelde Octavianus'a Yalvaran Bir Çocuk
Tasviri Görüyoruz.Savaşın Durması İçin Elinden
 Geleni Yapmışlardır Fakat Savaş Durmamıştır.
                    (OCTAVİANUS)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder